0850 308 02 32 [email protected]

Oxford Üniversitesi, geleceğin mesleklerini araştırdığında teknoloji ve matematiğin öne çıktığı bir dünyada yeni çalışanların yapay zekalar olacağını söyledi. Yeni dünyada yazılımcılık, veri analistliği, mühendislik, finans ve ekonomi tabanlı meslekler popüler olurken bunların hepsinin ortak özelliği matematik dilinde olmasıdır. 
Bu veriler kapsamında değerlendirme yapan ABD Eğitim Bakanlığı, Silikon Vadisi’nin önemli kuruluşları Apple, Microsoft, Dell Computer, Cisco System ile ortaklık içerisinde P21 adı verilen 21. yüzyıl becerilerini açıkladığında Matematik Okuryazarlığı en çok vurgulanan konulardan biri olmuştur. Avrupa Birliği Çerçeve Metni’nde Hayat Boyu Öğrenme için Temel Yeterlilik açıklamasında Matematiksel Yeterlilik konusu en çok üzerinde durulan konulardan biri olmuştur. İster İnsanlık 2.0, ister Yaşam 3.0, ister Endüstri 4.0, ister Toplum 5.0 diyelim geleceğin olmazsa olmaz becerisi ve yeterliliği nefes gibi su gibi matematik olacaktır. Oysa ülkemizde gerçekleştirilen merkezi sınavlarda 8. sınıf sonunda uygulanan Liselere Geçiş Sistemi (LGS) Matematik dersi ortalaması 20 soruda 4,20’dir. Üniversiteye giriş sınavının ilk basamağı olan Temel Yeterlilik Testi (TYT)’nde Matematik ortalaması 40 soruda 5,54’tür. Uluslararası düzeyde en son gerçekleştirilen Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı (PISA)’nda ülkemiz 79 ülke arasından 42. olmuştur. 

Neden matematik yapamıyoruz? 
Neden matematikten bu kadar korkuyoruz?
Neden matematik çok sıkıcı geliyor?
Neden matematik öğretmek bu kadar zor? 

Bu sorularımızın cevabı geleneksel yöntemler ilgi çekici olmayıp kavrama üzerine değil de ezberleme üzerine kuruludur. Bu sebeple çocuklar matematiğe karşı negatif tutum geliştirirler. Oysa Stanford Üniversitesi’nin 24 Ocak 2018’de yayınladığı bir araştırmada çocuğun matematiğe karşı pozitif tutumunun beynin hafıza merkezini güçlendirdiğini ve IQ gibi faktörlerden bağımsız olarak matematik başarısının arttığını öngörmüştür. 
Stanford Üniversitesi Tıp Fakültesi’ndeki araştırmacılar ilkokul öğrencileri üzerine yaptıkları bu araştırmada matematik hakkında pozitif bir tutuma sahip olmanın aritmetik problemlerin performansı sırasında beyindeki önemli bir hafıza merkezi olan ‘hippocampus’un daha iyi çalışması ile bağlantılı olduğu sonucuna varmışlardır. Çalışmanın başındaki isim Dr. Lang Chen “Verilerimize dayanarak pozitif tutumun matematik başarısına benzersiz katkısı, IQ’nun katkısından daha  büyüktür” demiştir. 

MathPlay Programı; öğrenmeyi, eğlence ile birleştirmenin sihirli etkisine sahiptir. Çocuklar MathPlay’de matematikten korkmazlar ve sıkılmazlar. Matematiği severler.  Pozitif tutum sergilerler.  
MathPlay’de ‘Matematik = Oyun = Eğlence’dir. Dr. Lang Chen’in dediği gibi “Olumlu bir tutuma sahip olmak, doğrudan hafızayı ve öğrenme sistemine etki eder” MathPlay ile çocuklar bu yüzden matematikte başarılıdır. 

Stanford Üniversitesi’ndeki araştırmaların yanı sıra yapılan başka çalışmalar oyun temelli, eğlenceli bir öğrenme ortamının çocuklara mutlu stres verdiğini ve beynin 5 ana yeteneğinin (Dikkat, Görselleştirme, Hafıza, Mantıksal Düşünme, İşlem Hızı) gelişmesine katkı sunduğunu göstermektedir. 

1. Dikkat: Çocuklar oyun sırasında oyun kuralları, oyun ile ilgili konu bilgisi kazanma stresi gibi faktörlerden dolayı çok dikkatli olurlar. 
2. Görselleştirme: Çocuklar oyun kuralları ve kazanma isteği arasında ilişki kurar. Hayal eder. Yeni stratejiler geliştirir.
3. Hafıza: Çocuklar oyunu oynarken oyun kuralları içerisinde konu bilgisini oyun sırasında hafızalarında tutarlar. 
4. Mantıksal Düşünme: Çocuklar oyun sırasında oyun kuralları içeren konu bilgilerini hafızalarında tutarak mantıksal olarak en uygun kazanma stratejisini düşünürler. 
5. İşlem Hızı: Çocuklar oyunu kazanmak için hızlı ve doğru problem çözmek zorundadırlar. Bu olay onların işlem hızını arttırır. 

Çocuklar MathPlay ile öğrenme sırasında matematik okuryazarlığının dışında takımlarındaki diğer çocuklarla birlikte çalışma, herkesin farklı olduğunu kabul etme, başarıyı birlikte kutlama, başarısızlığı kabullenme, iletişim, yaratıcılık gibi 21. yüzyıl becerilerini geliştirirler.  MathPlay; anaokulundan ilkokula kadar, 5 - 12 yaş arası çocuklar için her sınıf düzeyinde Milli Eğitim Bakanlığı Matematik Müfredatı ile birebir uyumlu programlar sunmaktadır.

MathPlay yapılandırmacı öğretim yaklaşımı çerçevesinde yer alan oyun temelli öğrenme ile bugün Silikon Vadisi’nde Microsoft’un kurucusu Bill Gates’in Amazon’un kurucusu Jeff Bezos, Google’ın kurucuları Larry Page ve Sergey Brin, The Sims adlı oyunun yaratıcısı Will Wright, Wikipedia’nın kurucusu Jimmy Wales, Facebook’un kurucusu Mark Zuckerberg’in aldığı eğitim olan Montessori Felsefesi’ne göre düzenlenmiştir. 
Bu programlar TIMSS ve PISA gibi uluslararası sınavlarda sürekli birinci olan Singapur’un Matematik Modeli olan Prof. Dr. Jerome Bruner’in ‘somut - görsel - soyut anlayışına göre yapılandırılmıştır. MathPlay Programları; İtalya, İngiltere ve Fransa gibi ülkelerin ilkokul matematik müfredatını hazırlayan Zoltan Pascal Dienes’in ilkeleri doğrultusunda hazırlanmıştır. Aynı zamanda bu programlar oluşturulurken matematik eğitiminin modeller ve modelleme perspektifleri alanının yaratıcısı Prof. Dr. Richard Lesh’in yaklaşımlarından yararlanılmıştır. Bir nörolog olan Prof. Dr. Stanislas Dehaene’i Üçlü Kodlama Modeli bu programın hazırlanmasına oldukça katkı sağlamıştır.. 

Matematik alanında dev bir proje olan MathPlay’in tüm çocuklarımıza başarı getirmesi dileği ile…